Her geçen gün daha da fazla dijitalleşen dünyada teknolojinin vazgeçilmez alanlarından biri olan yazılımlar her ihtiyaca karşılık veriyor. Bu aşamada özellikle de genç̧ Türk yazılımcılar yabancı şirketlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. Biz de sizler için genç̧ ve başarılı yazılımcılardan Ahmet Caner Türkmen ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik.
– Sizi tanımayan okuyucularımız için kendinizden biraz bahseder misiniz?
Ben işini tutku ile yapan, bir yazılım geliştiricisiyim, 10 yıldan uzun bir süredir profesyonel olarak bu alanda çalışıyorum. Bu süre zarfında kendi girişimimden Türkiye’nin ve dünyanın alanında önde gelen firmalarında çalışma fırsatım oldu.
– Yazılım dünyasını tercih etmenizin nedeni nedir?
Bilgisayarlar ile olan tutkum çok küçük yaşlarımda başlamıştı, nereden duyduğumu bilmiyorum ama ilk okuldan önce ailemden bilgisayar istediğimi hatırlıyorum. İnternete ilk girdiğimde 10 yaşındaydım ve o zaman bende bir gün site yapacağım demiştim ama o dönemde internet bu kadar yaygın değildi İngilizce bilgim çok yoktu o yüzden bu alanda kendimi geliştirmeye başlamak için liseli yıllara kadar beklemem gerekti.
– Çalışma saatleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Bence yazılım sektöründe esnek çalışma saatleri uygulanma ve uygulanıyor, ne yazık ki bu alanda işin ölçütü çalıştığımız saat değil çıkan ürün/sonuç olduğu için birçok firmada çalışma saatleri uzuyor yazılımcılar eve iş götürmek zorunda kalıyor, bence en doğrusu işin ne kadar sürede tamamlanacağını güzel hesaplayıp çok yoğun olmadan çalışmak.
– Yazılımı tercih ettiğiniz için hiç̧ pişmanlık duydunuz mu?
Hiç pişman olduğumu hatırlamıyorum, başka meslekleri de hayal ettiğim hiç olmadı, eğer bir gün çalışmak zorunda kalmasam bile yine de hoş vakit geçirmek için bir şeyler geliştirmeye devam ederdim.
– Sizce yazılım sektörünün geleceğinde neler var?
Yazılım sektörünün geleceğini burada konuşarak bitiremeyiz, Su anda Amerika Birleşik Devletleri’nde “yazılım öğrenin” diye kamu spotları yayınlanıyor, yazılım/yazılımcı ihtiyacı o kadar hızlı artıyor ki yakında tüm dünya nüfusu yazılımcı olsa bile ihtiyacı karşılamak zor olacak. Bu yüzden kendi kendine yazılım geliştiren yapay zeka yazılımlarının geliştirildiği bir dönemdeyiz.
Şöyle bir etrafımıza bakıp yazılıma ihtiyaç duymayan bir şey görebiliyor muyuz, ağaçlar belki onları da dağa sağlıklı büyütüyoruz yaşamlarını ihtiyaçlarını takip edebiliyor yazılım sayesinde.
– Sektörde geldiğiniz noktayı neye borçlusunuz?
Meraklı ve araştırmaktan keyif alan bir insanım sanırım buna borçluyum. Yazılım geliştirmeye başladığım ilk günden bugüne değişmeyen tek şey bu araştırma arzusu oldu, her yeni şeyi duyduğumda gidip hakkında araştırma yapmak kullanmayacak olsam bile hakkında bir şey öğrenmekten çok keyif alıyorum, bu yazılım dışındaki konularda da bu şekilde.
– Sektör daha fazla uzaktan çalışma fırsatı mı sunuyor, yoksa ofis çalışma düzeni mi benimseniyor ve sizce hangisi?
Ben Covid’ten çok önce 2017 yılında uzaktan çalışmaya başladım, uzaktan çalışma imkânları bakımından yazılım sektörü sanırım 1. Sıradadır ama yine de çok yeterli değildi.
Pandemiden önce tüm uzaktan çalışma imkanı sunan şirketlerin sayısı %20 civarındaydı, pandemiden sonra ise bu 80 üzerine çıktı ve böyle devam edecek gibi. Covid’in bize öğrettiği şeylerden birisi de uzaktan çalışmanın hem çalışan hem de şirket için faydalı olabileceği oldu.
– Mesleğinizin kazancı nasıl?
Ben iyi olduğunu düşünüyorum, yani çalışıp maaş kazanan meslek gurupları arasında e yüksek maaşı alan gruplar arasında, her işte olduğu gibi yetenek tecrübe ilgi bunu belirleyecek kriterler arasında lakin yazılım öğrenerek bir şirket çalışanı olmadan da çok güzel gelirler elde etmek mümkün.
– Mesleğinizin en sevdiğiniz yanı nedir?
Çoğunlukla insanlara değil makinalara laf anlatmaya çalışıyoruz ve makinalar/bilgisayarlar söz dinliyor insanlar gibi değiller.
Zaman zaman çok yoğun çalışıp kendime bile vakit ayıramadım oldu ama çoğunlukla bana verdiği özgürlükleri çok seviyorum.
– Bu mesleği seçmemiş̧ olsanız hangi mesleği seçmek isterdiniz? Neden?
Bunu ara ara düşünüyorum ama tam bir cevabım yok. Lisede bir dönem psikoloji okumak istemiştim, konuşkan birisi olduğum için konuşarak para kazanacağım bir iş yaparsam başarılı olurum diye düşünmüştüm, sonra psikologların konuşan değil dinleyen kişiler olduğunu öğrenince hızla vazgeçtim.
Liseden sonra bir dönem gazete editörlüğü yapmıştım, gazete sayfaları tasarlıyor, haberleri ekliyordum oda bilgisayar başında bir işti, orada devam edip gazeteci olmak isteyebilirdim.
– Bilgisayar Mühendisliğini tercih eden adaylara tavsiyeleriniz nelerdir?
Öncelikle her şeyden önce iyi derecede İngilizce öğrensinler, sadece yazılım alanında değil tüm gençlerimiz İngilizceyi iyi anlamalı. Yazılım alanında gelişmek isteyen arkadaşlarım da lütfen okulda bir şeyler öğrenmeyi beklemesinler, tabii ki dersler müfredat önemli ama dışarıda sektörde çalışırken okulda öğrendiklerimizi kullanmıyoruz onlar sadece temel taşları olarak kalıyor bu yüzden bence kendilerine bir proje uydurup onu geliştirmeye çalışsınlar.
– Bu sektörde en kolay iş bulabileceğiniz şehirler ya da ülkeler hangileridir? Bazı şehirlerde yazılımla ilgili iş bulmak neredeyse imkansız.
Daha önce de konuştuğumuz gibi uzaktan çalışma imkanları ile artık hiç bir yerde iş bulmak imkansız değil, Tabii ki Türkiye’de İstanbul, Amerika Birleşik Devletleri’nde Silikon Vadisi (San Francisco ve çevresi Bay Area olarak adlandırılan bölge), İngiltere’de Londra, Avustralya’da Melbourne gibi şehirlerde daha çok imkan ve şirket var, bu şehirlerde, ister istemez daha çok çevre edinip uzaktan da olsa iş bulmak daha kolay olabiliyor, ama sektörde hiç tahmin etmeyeceğiniz bölgelerden hem de çok iyi şirketlerde iyi pozisyonda çalışan arkadaşlarımız var. Deneyimli arkadaşlarım için yaşamayı düşündükleri şehrin pek önemi yok iyi bir internet oldukça gerisi pek önemli değil, bu alanda yeni olan kendini geliştirmek isteyen arkadaşlarıma büyük şehirlere gelmelerini oradaki insanlarla sosyalleşmelerini tavsiye ederim gelişim bu şekilde daha kolay ve eğlenceli oluyor.
– Temiz kod yazmak sizin için hayatın anlamı mı, yoksa gereksiz bir uğraş̧ mı?
Aslında ikisinin de arasında, kesinlikle gereksiz bir değil, güzel okunabilir yaşmak şart, hatta bu işin standartları var o standartları öğrenim o şekilde geliştirmek gerekiyor, sanırım çok küçük şirketler haricinde sektörde standartların kullanımı yaygın, hatta şirketler kendi standartlarını bile koyuyor ama bunu bir takıntı haline getirip işlevinin önüne geçmemeli, günün sonunda yazdığımız kodun işlevi daha da önemlisi onu geliştirmeden önce yaptığımız analizler çok önemli.
– Bilişim sektörü içerisinde kadın sayısının az olduğunu düşünmekteyiz, sizce neden kadınlar bu alanı seçmiyorlar ve bunun önüne nasıl geçilebilir?
Güncel rakamları bilmiyorum ama kadınların görece az olduğunu düşünüyorum, bu hızlıca değişiyor sanırım. Ne yazık ki sadece ülkemizde değil tüm dünyada maaş eşitsizliği söz konusu her şeyden önce bu ve buna benzer birçok eşitsizliği düzeltmeliyiz. Bu eşitsizlikleri bitirebilirsek her alanda dengelerin sağlanabileceğini düşünüyorum. Kadınları yazılım sektörüne yönlendirmek için çok güzel çalışmalar yapılıyor kadınları bu alana yöneltmek ve tanıtmak için yapılan çok güzel etkinliklerde bulunmuştum. İlk derleyici de bir kadının geliştirdiğini düşününce bence bu alanda çok başarılı olmalarını beklemek yanlış olmaz. Umarım tüm dünyadaki eşitsizlik biter ve kadınlar tercih edip bu alana yönelirlerse sektörde daha iyi yerlere daha hızlı gelebilir.
– Uluslararası kulvarlarda ülkemizi ve gençliğimizi nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de yetişen çok başarılı insanlar var ve sayılar da giderek artıyor, bence ülkemizdeki parlak gençlere daha çok yatırım yapıp onların kendilerini geliştirmeleri önlerine imkanlar sunarsak Türkiye dünyanın en iyi yazılımcılarını yetiştirebilecek potansiyele sahip bir ülke.
Yurt dışında bulunduğum dönemlerde ya da oralarda yaşayıp çalışan yazılımcı arkadaşlarımla konuştuğumda, şirketlerin çok memnun olduğunu ve Türk yazılımcılara çok sıcak baktıklarını gördüm.
– Bu sektöre yeni başlayan birisi ne tür zorluklarla karşılaşır ve sizce bu zorlukların üstesinden nasıl gelmelidir?
En büyük zorluk, insanın kendisi, bu dönemde özellikle de İngilizce öğrendikten sonra aşılamayacak bir teknik zorluk olduğunu düşünmüyorum, severek kendini geliştirmek isteyen arkadaşlarım mutlaka başarılı olacaklardır. Kesinlikle imposter sendromu yaşamasınlar herkes çok şey biliyor ben bunları öğrenemem diye düşünmemeliler. Yazılım geliştiricisi olmak dışarıdan gözüktüğü kadar zor değil aksine çok eğlenceli ve kolay bir iş.
– Bilişim sektörü içerisinde okullar neler veriyor ve özellikle şirketler bilişimcilerden neler bekliyorlar?
Okullardaki eğitimi ne yazık ki eksik buluyorum ileri gelen belli basil birkaç okul haricinde okullarda işin daha temelleri ele alınıyor. Bunu biraz anlayabiliyorum çünkü sektörde o kadar çok farklı alan var ki bunları okullarda öğretmek zor, şirketler belirli alanlarda kendisini geliştirmiş belli basil teknolojilere hakim elemanlar arıyor. Amerika’daki şirketler çoğunlukla yazılım geliştirme temellerini iyi anlaşılıp anlaşılmadığını sorguluyor ama yine de bizim eğitim sitemimiz bu konuda da çok yeterli değil sanırım. Yine Amerika’da çok yaygın olan “bootcamp” denilen belirli alanlarda özelleşmiş eğitim kurumları var ülkemizde de bu gibi eğitim ve sertifika programlarının artması gerekiyor, üniversitelerin şirketlerle ortak belirleyecek eğitim programları geliştirmeleri genç arkadaşlarıma daha faydalı olabilir diye düşünüyorum.
– Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Davetiniz için çok teşekkür ederim, Genç arkadaşlarım lütfen İngilizce eğitimine her şeyden çok önem versinler, sonrada bu alanda mutlu olacaklarını düşünüyorlar ise korkmadan bu ise girişsinler, bir iş en iyi o işi yaparken öğrenilir o sebeple hemen gerçek dünyada karşılığı olan uygulamalar geliştirmeye çalışsınlar.